Sevgi ve Romantik İlişkiler
Varoluşla birlikte dilden, kalemden, izden, hayalden düşmeyen, kimine göre fedakarlık, kimine göre sadakat kimine göreyse muhtaç olduğumuz bir yaşam tarzı.. Sevmek ve sevilmek.
Kişinin varlığını saydamlaştırdığı yer olan romantik alan sağlıklı bir sevgide kendine yer edinir. İki ayrı birey zamanlarını ve enerjilerini dengeli bir şekilde ilişkilerine aktarır. Beraber değilken de hayattan zevk almayı bilirler.
Birbirinizin farklı sevgi dillerini keşfetmeye gönüllü olun!
Bir de, milyonlarca kişinin ilgi odağı olan bağımlı sevgilerin yer aldığı dizi ve filmler var. "Sensiz asla yapamam, yaşayamam" repliklerinin bitip tükenmediği, üstüne üstelik bunun o şekilde olması gerekliymiş gibi yansıtılması bazı ilişkileri de "Sen beni böyle sevmiyorsun!" cümlesiyle sonlandırabilmektedir. Benim amacım kimsenin sevgisine, aşkına, ilişkisine karışmak değil! Amacım, sevgiye sınırlar çizmek ve ütopik sevgi tanımları da yapmak değil. Lakin, bir şeylerin yolunda gitmediği pek açık.
Eğer bir kişi, kendini var etmek için eşini var ediyorsa, ters giden bir şeyler var demektir. Sağlıksız, "bağımlı" bir sevgi sisteminin içinde bireyselliğin ve benlik sınırlarının, koşulsuz olumlu kabulün, eşitliğin, kişisel sorun çözme becerilerinin olmadığı durumlar vardır.
Elbette, her ilişkide "bağımlı" sevgi unsurlarını kendini gösterebilir. Önemli olan, eş için, ilişki için ayrılan enerjinin, motivasyonun ve zamanın miktarının ne kadar ve ne şekilde olduğudur. Unutulmamalıdır ki, her birey yaşantısıyla, geçmişte karşılanmış ve karşılanmamış ihtiyaçlarıyla kendine özeldir ve hikayesi kıymetlidir. Her şeyden önce, kendi sürecimizin farkında olmak, yaşadıklarımızı anlamlandırmak önemlidir ve rotamızı belirlemek bizim elimizdedir. Bunu başardığımızda "bağımlı" sevgilerden, olgun ve sağlıklı sevgilere geçiş daha kolay olacaktır.
Sağlıklı ve farkında olduğumuz güzel yarınlara ve sevgilere..
Kaynakça:
Schaeffer, B. (2010). Sevgi mi, Bağımlılık mı. Okyanus Yayıncılık: İstanbul.